Uykusuz her gece mi? Hafızanıza iyi gelmiyor!
Akşamları bacaklarınızda beliren tuhaf his yüzünden bacaklarınızı hareket ettirmek mi istiyorsunuz? O his uykuya dalmanızı engelliyor mu? Yanıtlarınız “Evet” ise muhtemelen ‘huzursuz bacak’ hastasısınız. Prof. Derya Karadeniz merak edilenleri anlattı
“Sanki bacaklarıma böcekler tırmanıyor”, “Bacaklarımın içinde kola kabarcıkları dolaşıyor”, “Bacaklarıma elektrik akımı veriliyor”. Bunlar, huzursuz bacak sendromu hastalarının bacaklarında beliren hissi tarif etmeleri istendiğinde verdikleri binbir cevaptan yalnızca birkaçı.
Hastalıkta döngü şöyle işliyor: Rahatsız edici hisler akşam saatlerinde oturur ya da uzanır pozisyondayken ortaya çıkıyor. Hasta, o histen kurtulmak için kontrol edemediği bir dürtüyle bacaklarını hareket ettirmek zorunda kalıyor. Hareket edince geçici olarak rahatlıyor. Fakat kısa bir süre sonra o his yeniden peyda oluyor.
Uykuya dalmayı engelleyen, bir sinema salonu ya da uçak koltuğunda hareketsiz oturmayı neredeyse imkânsız kılan bu gizemli hastalığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Derya Karadeniz ile konuştuk.
Huzursuz bacaklar sendromu diyebilmek için ne tür yakınmaların olması gerekiyor?
Dört ana belirtinin bir arada olması lazım. Birincisi, ayak ve bacağın herhangi bir yerinde ortaya çıkan tanımlanması zor acayip bir his. Bu öyle rahatsız edici bir histir ki kişi hareket etme ihtiyacı hisseder. Ayağa kalkar, yürür. Yerinden kalkamıyorsa bacaklarını hareket ettirir, birbirine sürter. Bazen bacaklarına masaj yapar, soğuk su uygular. Bu davranışların tek amacı o rahatsız edici histen kurtulmaktır.
İkinci önemli belirti bacaklardaki acayip hissin istirahat sırasında ortaya çıkması. Hasta yürürken, ayakta herhangi bir işle meşgul olurken bir sorun yaşamaz. Fakat oturduğunda, özellikle de uzandığında tuhaf his “Ben buradayım” der.
Üçüncü belirti ise bacaktaki acayip hissin hareketle azalması ve hastanın rahatlaması. Burada dikkat edilmesi gereken durum, hastalık ne kadar ileri ya da şiddetliyse o rahatsız edici hissiyatı geçirecek hareketin de o kadar fazla olması gerekliliği. Yani hastalığınız çok şiddetliyse şöyle bir dolandığınızda değil, bacaklarınızı iyice hareket ettirdiğinizde ancak rahatlıyorsunuz.
Dördüncü belirti ise sirkadiyen ritim dediğimiz gece-gündüz farkının olması. Yani diğer üç belirtinin en fazla ve şiddetli olarak gece saatlerinde ortaya çıkması gerekiyor.
Belirtiler gündüz de mi oluyor?
Hastalığın başlangıcında yakınmalar sadece bacaklarla sınırlıdır, gece ortaya çıkar, hafif hareketlerle rahatlar ve gündüz pek görülmez. Ama hastalık ilerlediğinde bu özellikler yavaş yavaş silinir, yakınmalar gündüz de ortaya çıkar ve çok fazla hareket etmeyle ancak rahatlar. Değişmeyen tek özellik yakınmaların istirahatte ortaya çıkması. Yani huzursuz bacaklar sendromu hiçbir zaman hareket halinde, yürürken görülmez.
Hastalar bacaklarındaki acayip hissi genellikle nasıl tanımlıyor?
Repertuar çok geniş… “Sanki bacaklarımın içinde bir şeyler dolanıyor”, “Bacaklarım çekiliyor”, “Bacaklarıma kramp giriyor gibi”, “Sanki bacaklarıma böcekler tırmanıyor”, “Bacaklarıma sıkıntı basıyor”, “Bacaklarımın içinde kola kabarcıkları dolaşıyor”, “Bacak kemiklerim kaşınıyor”, “Bacaklarımı bir şey ısırıyor gibi”, “Bacaklarıma elektrik akımı veriliyor”… Bu şekilde birbirine benzemeyen muhtelif tarifler yapılıyor.
Yaşadığı hissi ‘ağrı’ olarak tanımlayan var mı?
“Bacaklarımda ağrı oluyor” diyen birinde huzursuz bacaklar sendromu tanısından uzaklaşırız ama küçük bir grup yaşadığı hissi ağrı olarak ifade edebiliyor. Ağrı başka pek çok hastalığın da belirtisi. “Acaba huzursuz bacaklar sendromu mu yoksa başka bir hastalık mı?” ayrımında en önemli kriter hastanın şikayetinin hareketle geçip geçmediği.
Eğer hareket ettiğinde ağrısı hafifliyorsa huzursuz bacaklar sendromuna yaklaşırız. Örneğin varis, diz eklemi rahatsızlığı ve romatizmal hastalıklarda ortaya çıkan ağrı hareketle geçmez. Yine kas hastalıkları hareketle azalmaz hatta artar. Dolayısıyla yakınmaların istirahatte ortaya çıkması ve hareketle hafiflemesi huzursuz bacaklar sendromu tanısında bizim için çok kıymetli bir bulgu.
Bu arada bacaklarda tarif edilen o acayip his aynı hastada farklı tipte olabilir. Örneğin hasta baldırlarında sızımsı bir şey hissederken bacaklarının üzerinde çekilme hissi tanımlayabilir.
Bu tuhaf hisler vücudun başka yerlerinde de görülebilir mi?
Görülebilir. Bunun da iki sebebi var: Hastalığın ilerlemesi ve huzursuz bacaklar sendromu tedavisinde kullandığımız ilaçlar. O nedenle huzursuz bacak hastasının tedaviye verdiği yanıt, kullandığı ilaçlar ve bu ilaçların orta-uzun vadede neler yaptığı çok iyi izlenmeli.
Hastalığın nereye yayıldığına gelince… İlk yayıldığı yer kollar. Tüm kola, sadece dirsek altına ya da üstüne yayılabilir. Karın bölgesine, göğüs ve sırta doğru genişleyebilir. Kadın ya da erkek fark etmez, külot içinde kalan bölgeye sirayet edebilir.
Bir de ‘huzursuz bacaklar varyantı’ dediğimiz ve yakınmaların mesane (idrar torbası), karın, bağırsak gibi iç organlarda hissedildiği bir durum var. Mesela hasta uzandığında idrara sıkışmasa da idrar yapma isteği gibi bir his duyar. Bu rahatsız edici hissi mesane bölgesindeki kaslarını kullanarak azaltmaya çalışır.
Bazı hastalar rahatsız edici hissi karın bölgesinde tanımlar ve ondan mekik çekerek kurtulmaya çalışır.
Bazıları “Bağırsaklarımda bir huzursuzluk hissediyorum. Ayağa kalkıyorum, yürüyorum ve geçiyor” der. Yine bazı kadınlar dış genital bölgede özellikle gece ortaya çıkan tuhaf hislerden yakınır ve bunlardan o bölgeyi kaşıyarak kurtulmaya çalışır.
Bu şekilde başka bölgelere yayılımı neyse ki çok sık görmüyoruz. Dediğim gibi yayılım ya hastalık ilerlediğinde ya da verdiğimiz tedavilerin uzun vadede yan etkisi olarak ortaya çıkıyor. Her iki durumda da tedavi değişikliği yapıyoruz.
Huzursuz bacaklar sendromu sık rastlanan bir sorun mu?
Ülkemizde yüzde 5 oranda görülüyor. Kadınlarda daha sık rastlanıyor. Batı’da görülme oranı yüzde 10 civarında. Çocuklardaki sıklığı ise yüzde 2 yani hiç de az değil.
Peki bu hastalık hangi sebeplerle ortaya çıkıyor?
Hastalık ailesel geçiş gösteriyor ama ailenin her bireyinde ortaya çıkmak zorunda değil. Örneğin hastalık babanızda yok ama belki babaannenizde ya da onun dedesinde vardı.
Huzursuz bacaklar sendromunda sorumlu olan bir sürü gen bulundu. Hangi gende problem varsa hastalığın belirtileri ve seyri de ona göre değişiyor.
Bu hastalıkta beyne has bir demir eksikliği var. Aslında kan testinde bir kansızlık tespit edilemiyor ama beyin, demiri özellikle uykuya ait dönemlerde tutamıyor. Yani bu insanların beyin demirleri, depo demirleri düşük. Bu düşüklük de beyinde dopamin, glutamat, adenozin gibi bir sürü maddenin eksiklik ya da fazlalığına yol açarak huzursuz bacaklar sendromu yakınmalarını ortaya çıkarıyor. Bu nedenle her hastada demir profiline bakıyoruz. Depo demiri gösteren parametrelerde bir aksama tespit edersek tedavinin yanı sıra hastaya demir de veriyoruz.
Hastalığın bir başlangıç yaşı var mı?
Genetik geçiş gösteren form genellikle genç yaşlarda ortaya çıkıyor. Hastalığın çocuklukta başlayan formu da var. Bu çocuklar uyuyamıyor, dahası dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB) tanısı alabiliyor. Ayrıca DEHB ile huzursuz bacaklar sendromu arasında yakın bir akrabalıktan söz edebiliriz, ikisi birlikte görülebiliyor. DEHB’si olan çocukların üçte birinde huzursuz bacağa rastlanıyor. Huzursuz bacağı olan çocukların da dörtte birinde DEHB ortaya çıkıyor.
Çocukluk çağında görülebilse de genellikle 20’li yaşlarda kalıtımsal nedenlerle başlıyor ve biz buna ‘erken başlangıç’ diyoruz.
Tabii hastalığın her yaşta başlayabildiğini ve ilerleyen yaşla yakınmaların şiddetli hale gelebildiğini vurgulamalıyım. Mesela 20’li yaşlarda şikayetleri yalnızca adet dönemlerinde olan, 30’larında gebe kalıp 9 ay hastalıktan çeken ama doğumdan sonra yakınmaları kaybolan, 40’larına geldiğinde de her gün belirti yaşayan kişilerle karşılaşabiliyoruz.
Cinsiyet ayırt ediyor mu?
İki cinste de görülüyor ama bütün ırklarda kadınları daha çok seviyor.
Başka bir hastalık huzursuz bacaklar sendromuna yol açabilir mi?
Açabilir… Burada en sık neden demir eksikliği anemisidir. Eksikliğin giderilmesiyle huzursuz bacaklar sendromu ortadan kalkar.
İkinci neden kronik böbrek yetmezliğidir. Eğer diyaliz ya da böbrek nakliyle hastalık kontrol altına alınırsa huzursuz bacaklar sendromu da kaybolur.
Bu arada gebelikte huzursuz bacaklar sendromu görülebilir. Özellikle de gebeliğin altıncı ayından sonra… Ama gebelik sonlandığında genellikle biter.
Doğum sonrasında devam edebilir mi?
Devam ederse ikincil nedenle ortaya çıkan bir durumdan değil, birincil formda huzursuz bacaklar sendromundan söz ederiz. Aynı durum böbrek nakline ya da diyalize rağmen huzursuz bacak yakınmaları geçmeyen böbrek yetmezliği hastaları için de geçerli. Bu tür durumlarda hastaya tedavi başlarız.
Huzursuz bacaklar sendromu ne tür sorunlara yol açar?
Hastayı rahatsız eden ve doktora getiren yakınma uykusuzluk. Yasta yatağına yatar ama bacaklarındaki o acayip his onu bir türlü uyutmaz. Kalkar, dolanır, bacaklarını birbirine sürter, soğuk sulara tutar, yatağına döner, güçlükle uyur. Fakat bacak hareketleri onu güç bela uyuduğu uykusundan da uyandırabilir. Hasta, gece boyunca kıpır kıpır uyduğu için uykusu bozulur. Bütün bunlar ertesi güne yansır. Hasta, sabah dinlemiş uyanmaz. Sabah kalktığında sanki bütün gece yürümüş, koşmuş gibi hisseder.
Huzursuz bacaklar sendromunun uykuyu bozduğunu, yorgunluğa yol açtığın çok uzun yıllardır biliyoruz. Son yayınlar bu sendromun bir olumsuzluğunu daha gösterdi: Uyku sırasında ortaya çıkan minik hareketler dolaylı olarak kalbi de yoruyor.
Peki hastalar doktora en çok hangi şikayetle geliyor?
Uykuları etkileninceye kadar bu hastalar bir şekilde yakınmaları tolere edebiliyor. Fakat ne zaman ki uyuyamaz hale geliyorlar hemen doktora gidiyorlar.
Zaten hastalık yaşam kalitesini, özellikle uykuyu etkilemiyorsa ille de hastalığı tedavi etmemiz gerekmiyor. Fakat hastalık yüzünden uykuya dalamıyorsanız ya da sinema, otobüs, uçak koltuğunda oturur pozisyonda sorun yaşıyorsanız artık tedaviye ihtiyacınız var demektir.
Huzursuz bacaklar sendromunun teşhisi için uyku tetkiki şart mı?
Hayır, uyku tetkikini çok sık yapıyorlar ama bu külliyen yanlış. Huzursuz bacaklar sendromu tanısı için hastanın uyku doktoruna gitmesi gerekiyor. Doktorun iyi bir sorgulama yapması çoğu zaman yeterli. Arada kalınan durumlarda yardımcı bazı yöntemlerden yararlanılabilir.
Bu arada çocuklardaki huzursuz bacaklar sendromunda çocuk yaşadıklarını ifade edemediği için uyku tetkikini yapmamız şart.
Daha önce sizinle yaptığımız bir söyleşide huzursuz bacaklar sendromunun varisle çok karıştırıldığını söylemiştiniz. Karıştırılan başka hastalıklar da var mı?
En çok karıştırıldığı hastalıkları söyleyeyim: Bir, varis. İki, romatizmal hastalıklar. Üç, eklem rahatsızlıkları, özellikle de diz eklemi problemleri. Huzursuz bacaklar sendromu bu hastalıklarla da birliktelik gösterebilir ama bazen hasta gereksiz yere varis ameliyatından geçirilebiliyor ya da hastaya diz protezi ameliyatı yapılabiliyor. Ayrıca bazen romatizma ilaçları başlanabiliyor. Huzursuz bacaklar sendromu çocuklarda da iki şeyle çok karıştırılıyor: Büyüme ağrıları ve DEHB.
Huzursuz bacaklar sendromunun tedavisi ilaçla mı yapılıyor?
Evet, dört farklı kategoride ilaç kullanıyoruz. “Hastalık hangi tipte?”, “Ne tür şikayetler görülüyor?”, “Hareketlilik mi ön planda yoksa duyusal sıkıntı mı?”, “Uykuya dalmayı çok etkiliyor mu?”, “Uykudan da uyandırıyor mu?”, “Günün hangi saati başlıyor?” gibi soruların yanıtına göre ilaç sınıfına karar veriyoruz.
Tedavide en sık kullandığınız ilaç grubu hangisi?
Dopaminerjikler dediğimiz ilaçlar yani Parkinson ilaçları… Fakat bunu söyleyince hastalar hemen endişeleniyor. Baştan söyleyeyim: Huzursuz bacak hastasında Parkinson riski daha yüksek değil, iki hastalığın birbiriyle hiçbir bağlantısı yok.
Ayrıca tedavide zaman zaman epilepsi ilaçlarından ve ağrı sendromlarında kullandığımız bazı ilaçlardan da yararlanıyoruz. Yine bu ilaçları kullanmamız huzursuz bacaklar sendromunun epilepsi ya da ağrı sendromlarıyla ilgisinin olduğunu bize göstermiyor. Verilen ilaçlardan yola çıkarak çıkarımda bulunmak son derece yanlış.
Tedavi başarısı yüksek mi?
Tedavi başlangıcında her şey çok kolaydır, cevap gerçekten iyidir. Hasta çok rahatlar. Ama uzun vadede tedaviye rağmen hastalık ilerleyebilir, ilaçlara direnç gelişebilir. Ya da verdiğimiz tedavi başka yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle hastalar uyku tıbbı uzmanının yakın takibinde olmalı.
İlaçların ömür boyu mu kullanılması lazım?
İlaç kullanım süresi hastaya göre değişir. Örneğin yazın ortaya çıkıp kışın ortadan kalkan huzursuz bacaklar sendromu grubu vardır. Bu kişilerde sadece yakınmaların ortaya çıktığı dönemlerde ilaç kullanılır. Bazılarında ise dönem dönem ilaçlar artırılıp azaltılır. Bazı hastalarda ise tedaviye hiç ara verilmez.
Tedavi süreci şöyle işler: Tedaviye başlanır, yüzde 100 yanıt alınır, hasta tamamen iyileşir, hiçbir belirti göstermez. Eğer tedavi verildikten sonra hastanın altı ayı bu şekilde yakınmasız geçer ve kan tetkikleri de normal çıkarsa ilaç yavaş yavaş kesilir. Sonra duruma bakılır. Yakınmalar tekrar başlamazsa hastanın ilaç almasına gerek duyulmaz. Ama şikayetler yeniden başlarsa ilaca devam edilir.
Hastalar hangi aralıklarla kontrolden geçmeli?
Bu konu gerçekten çok önemli. Hastalığın seyrini, tedaviye yanıtı belirlemek için altı ayda bir doktor kontrolü öneriyoruz.
Yakınmaları azaltmak için alınabilecek önlemler var mı?
Huzursuz bacaklar sendromunun tetikleyicileri arasında akşam saatlerinde yapılan egzersiz, uykusuzluk, alkol, kafein, stres ve bazı ilaçlar yer alır. Bu tetikleyicilerden uzak durmak için önerilerim şunlar olabilir:
Mümkün olduğunca uyku düzeninize dikkat edin.
Güneş battıktan sonra aşırı fiziksel aktivite yapmayın ama yoga ya da esneme egzersizleri yapmanızda sakınca yok.
Akşamları kafein ve alkolden uzak durun.
Başka bir hastalık nedeniyle akşam almanız gereken ilaç varsa doktorunuzu bilgilendirin. Özellikle uyku ilaçlarının yakınmalarınızı kötüleştireceğini unutmayın.
Huzursuz bacaklar sendromunun psikolojik bir hastalık olmadığı kesin ama gerginlik, sıkıntı, stres şikayetlerinizi artırır. Kendinizi rahatlatacak yollar bulun.
Bazı hastalar yakınmalarının yiyeceklerle ilişkili olduğunu söyler. Huzursuz bacaklar sendromunun yiyeceklerle ilişkisine yönelik bir kanıt yok. Bu nedenle “Şu gıdalardan uzak durun” gibi bir liste veremeyeceğim. Fakat belirli bir gıdanın yakınmalarınızı artırdığını gözlemliyorsanız o gıdayı bir süre diyetinizden çıkarıp belirtilerinizde iyileşme olup olmadığına bakabilirsiniz.